TAKVİM

Jeffrey Kottler ile Psikoterapi ve Özbakım

Prof. Jeffrey A. Kottler
Başlangıç: 09 Kasım 2024 10:00
Bitiş: 10 Kasım 2024 17:00
Ücret: 29.000 TL +KDV
Jeffrey Kottler ile Psikoterapi ve Özbakım

“Günlük Hayatın ve Psikoterapinin Açıklanmamış Gizemleri”


“Terapistler ve Danışanları İçin Öz-Bakım Yükleri”


İnsan davranışları yüzyıllardır incelenen bir araştırma konusu olsa da günümüzde hala çözülememiş gizemlerle doludur. Buna rağmen her daim bilgi sahibi ve yeterince donanımlı olmak, psikoterapistler üzerinde en çok baskı ve strese neden olan unsurlardan biridir.


Kariyerinin büyük bir kısmını bu ikileme adayan Profesör Jeffrey A. Kottler ile hem psikoterapinin gözden kaçırılan yapı taşlarını keşfedeceğiz, hem de psikoterapideki bilinmeyenler karşısında uzmanların kendileri için uygulayabilecekleri etkili öz-bakım stratejilerini öğreneceğiz. Jeffrey Kottler’in kendine has üslubu, enerjik anlatımı ve deneyimsel yaklaşımıyla örnekler üzerinden mesleğimiz hakkında daha derin bir anlayış geliştirirken interaktif ve pratik uygulamalarla kişisel etkinliğimizi artıracağız.


Sınırlı sayıda katılımla İstanbul'da yüz yüze gerçekleşecek olan atölyenin kazanımları aşağıdaki gibidir:


  • Standart terapötik uygulamaların ampirik veriler ve araştırmalarla ne kadar destleklendiğinin incelenmesi.
  • Terapötik alanda daha etkili ve yaratıcı uygulamalara engel teşkil eden mitlere, kavram yanılgılarına, yanlış anlaşılmalara meydan okunulması.
  • Terapötik ilişkilerde işleyen karşılıklı etkilerin incelenmesi ve keşfedilmesi.
  • İnsanların hayatlarında nispeten kalıcı değişikliklere imkan sağlayan en temel olguların, özelliklerin köküne inilmesi.
  • Merhamet yorgunluğu, tükenmişlik, ikincil travma ve risk faktörleri hakkındaki araştırmaların ve yayınların incelenmesi
  • Kronik stresi en iyi öngören ve enerjiyi, adanmışlığı yeniden canlandırmaya yardımcı olan bazı yaşam tarzı seçimlerinin değerlendirilmesi.
  • Travmayla çalışırken ortaya çıkan paralel süreçlerden daha yoğun yakınlığın, ilişkisel katılımın, öğrenmenin ve büyümenin nasıl meydana gelebileceğinin tartışılması.
  • Uzmanların ikincil travmayı hazmetmelerinde, kendi yetersizlik ve başarısızlık duygularını işlemelerinde ve diğer insanlara öğrettiklerini kendilerinin uygulamasında yardımcı olacak etkili öz-bakım stratejilerinin tanımlanması.

1.Gün: Günlük Hayatın ve Psikoterapinin Açıklanmamış Gizemleri


Bin yıldan uzun süren bilimsel araştırma ve soruşturmalardan sonra bile hala insanların belli koşullardaki tuhaf davranışları hakkında şaşırtıcı gizemler bulunmaktadır. İnsan işleyişinin bazı yönleri o kadar karmaşık ve tuhaf ki araştırmacılar onlara henüz bir açıklama bulamamışlardır. Bunlar, günlük yaşamın “kara deliklerini”, anlaşılmaz davranışları ve seçimleri temsil etmektedirler. Gözlerimizden su sızdırmak (ağlamak), diğer insanların talihsizlikleri karşısında anlaşılamayan sesler çıkarmak (gülmek) veya dudaklarımızı kenetleyerek dillerimizi birbirine sürtmek (öpüşmek) gibi en yaygın davranışlar bile çıkış noktaları ve işlevleri açısından hala kafa karıştırıcıdırlar.


Örneğin:

  • Türümüz, bir yandan şiddete ve saldırganlığa bu kadar yatkınken, diğer yandan yabancılara karşı bile nasıl bu kadar merhamet ve şefkat dolu olabiliyor?
  • Neden rüya görüyoruz ve gördüklerimizin, beyinde rastgele ateşlenen nöronların ötesinde başka gerçek bir karşılığı var mı?

Bunları ve diğer olguları açıklamaya çalışan birçok hipotez ve fikir çoğu zaman yetersiz kalıyor.


En sık görülen sağlık sorunu olan psikolojik rahatsızlıkların bile hala ne sebeplerini tam olarak biliyoruz ne de tedavileri için en iyi yöntemleri. Danışmanlık ve psikoterapi alanı, zamanla geçirliliklerine gölge düşmüş ancak hala belli belirsiz bir şekilde etkilerini sürdürmeye devam eden fikirlerle dolu. Öyle ki hiçbir noktada "gerçekliğin" tam olarak neyden ibaret olduğundan emin olamıyoruz. Genel kültürümüze nüfuz etmekle kalmayıp aynı zamanda birçok varsayımımızı ve eylemimizi yönlendiren, temel inançlarımızı şekillendiren o kadar çok mit var ki! Buyrun size sadece bir kaç örnek;


  • Projektif testlerin kişilik değişkenlerini ölçmek için kullanılan geçerli bir yöntem olarak görülmesi,
  • İnsanların baskın öğrenme biçimlerine sahip oldukları veya sağ/sol beyin öğrenicisi oldukları nosyonu,
  • Hafızanın bir kayıt cihazı gibi işlediği inancı,
  • Zihinsel rahatsızlıkların yalnızca beyindeki kimyasal dengesizliklerden kaynaklandığı düşüncesi,

Daha etkileyici bir örnek ise 50 dakikalık seans fikri!

  • Başka hangi sağlık uzmanı önceden, hatta danışan/hastayla tanışmadan bile önce tedavinin ne kadar sürmesi gerektiğine karar verir ki?
  • Terapinin “dozajı” kişisel şikayetlere ve ihtiyaçlara rağmen, neden ve nasıl standardize hale geldi?
  • 90 dakikalık bir giriş görüşmesinden sonra birinin neler yaşadığını gerçekten bilmek ve anlamak, o kişiyle nasıl bir süreç yürütüleceğine karar vermek nasıl mümkün olabilir ki?

Önce hep birlikte şunu bir idrak edelim ki mesleki olarak rolümüzün büyük bir kısmı inanç şifacılığı yapmak yani inancı yenilemek, iyileştimek. Bunu yaparken de ikna ve ilham becerisine, telkine açıklığa ve umuda dair beklentilere bel bağlıyoruz. Hatta birileri bizler için esasen bilimsel kesinlik ardına gizlenmiş şamanlar olduğumuzu söyleyebilir. Bu, aşağılayıcı veya yargılayıcı bir söylemden ziyade bizlerin iyimserlikten beslenen sarsılmaz güçlü bir etkinin temsilcileri olduğumuzu anlatır, herşeyin ötesinde birer umut vesilesi olduğumuzu…


2.Gün: Terapistler ve Danışanları İçin Öz-Bakım Yükleri


Ruh sağlığı uzmanları, dünyadaki en stresli işlerden birine sahiptirler; özellikle de danışanlarına travmanın sancılarında, ihmalde ve kronik duygusal zorluklarda yardımcı olanlar. Bunun yanında, çoğu değişimin kalıcı olmaması, terapötik çalışmanın en sinir bozucu zorluklarından biridir. İnsanlar ortalama 10 kere aynı yeni yıl kararlarını verirler. Seneler boyunca hevesli bir şekilde hedeflerini ilan ederler ama malesef nadiren onlara bağlılık gösterirler. Bu durum hiçbir alanda, öz-bakım alanında olduğu kadar doğru değildir. İnsanlar düzenli egzersiz yapmaya, meditasyon veya yogaya başlamaya, sevdikleriyle daha fazla vakit geçirmeye, hayatlarını daha ağırdan almaya, daha fazla destek aramaya, daha yapıcı riskler almaya yemin ederler, ama yine de bu sözlerini tutmakta başarısız olduklarında çeşitli bahaneler üretirler. Çoğu zaman öz-bakım stratejileri, insanların hayatlarında daha fazla baskı ve stres yaratır.


Bu atölye çalımasında, hem kendimiz hem de danışanlarımız için öz-bakım stratejilerinin kalıcı bir etki bırakamadıkları gibi stres yükünü de artırmalarının sebeplerine derinlemesine bakacağız. Klinisyenlerin kendilerine daha iyi bakmalarının, danışanlarına modelleyici olmalarının, meslektaşlarını desteklemelerinin ve geliştirmelerinin yollarını keşfedeceğiz.


TARİHLERİ

 9-10 Kasım 2024 tarihinde 10.00 - 17.00 saatleri arasında Radisson Blu Şişli Hotel'de yüz yüze olarak gerçekleşecektir.

Kontenjanımız sınırlıdır. Yeni Psikoloji işbirliğiyle gerçekleşecek bu atölyeye erken kayıt yaptıran kişiler katılabilecektir. Online kayıt gerçekleşmeyecektir.


ÜCRETİ

1 Eylül tarihine kadar 29.000 TL +KDV

1 Eylül'den itibaren 34.000 TL +KDV'dir.

(Ne yazık ki dolar kurundaki değişime göre, katılım bedelleri güncellenebilmektedir.)

 

KİMLER KATILABİLİR?

Psikologlar, psikiyatristler, sosyal hizmet uzmanları, psikolojik danışmanlar, aile danışmanları, üniversitelerin psikoloji, psikolojik danışmanlık, sosyal hizmetler, psikiyatri, aile danışmanlığı gibi lisans ve yüksek lisans programlarına devam eden son sınıf öğrencileri ve danışmanlık veren herkes.

SERTİFİKA

Katılımcılar, Jeffrey Kottler imzalı ve Psikoloji İstanbul onaylı katılım belgesine sahip olmaya hak kazanacaklardır. 


Prof. Dr. Jeffrey Kottler Hakkında


Jeffrey Kottler, Ph.D., ruh sağlığı ve danışmanlık becerileri alanında, uluslararası düzeyde tanınmış bir yazar ve uygulayıcı; 80'den fazla kitabın yazarı; psikoloji, eğitim ve sosyal adalet alanlarında derin izler bırakmış, eserleri dünya genelindeki üniversitelerde ve profesyonel pratikte temel kaynaklar olarak kabul edilmiş bir duayendir. "Usta Terapist Olmak" kitabı Türkçeye de çevrilmiş olan Kottler, danışmanlık becerilerindeki ustalığı ve terapi süreçlerindeki yenilikçi yaklaşımlarıyla, psikoloji alanında derin izler bırakmakta, dünya genelinde danışmanlık pratiğini şekillendirmektedir.





    ORGANİZATÖR
  • Serap Kocabay
  • 0546 777 18 99 - 0539 971 25 04
  • pikonferans@gmail.com