MAKALELER

Erkek Beyni


Kadın Beyni – Erkek Beyni

Biz insanlar her şeyden önce ve en önemli olarak sosyal yaratıklarız ve sosyal olarak kabul edilmeye yönelik şekilde davranmayı çok hızlı öğrenen beyinlere sahibiz. Yetişkinlik çağına gelindiğinde çoğu kadın ve erkek toplumsal cinsiyetlerine uygun bir şekilde davranmayı çoktan öğrenmiş olurlar. Ancak cinsiyete dayanan bu davranış biçiminin ne kadarı doğuştan gelir ve ne kadarı sonradan öğrenilmiştir?

Erkeklerin farklı beyin ve hormon yapıları da erkeğe özgü bir gerçeklik yaratır. Yapılan araştırmalarda kadın ve erkek hormonlarının beyin üzerindeki davranışsal etkileri çok büyük olduğu görülmüş ve  erkeklerin uzamsal bilgiyi işleme ve duygusal sorunları çözmede kadınlardan daha farklı  beyin devrelerini kullandıkları öğrenilmiştir.

Ergen Erkek Beyni (Testesteron Tsunamisi): Ergenlikte testesteron salgılanışındaki  artışın, erkek  çocuğun hipotalamusundaki “cinsellik peşinde” olan beyin devrelerini kızların beyinlerindeki aynı bölgeye gore iki kat daha fazla geliştirdiği görülmüştür. Bu artış, aynı zamanda bir erkek çocuğunun gerçeklik algısını da değiştirir. Genç kızların hormonlar tarafından yönlendirilmiş olan algılama değişikliği, beyinlerini duygusal bağlantılara ve ilişkilere hazırlarken erkeklerin hormonları onları saldırmaya ve savunmaya yönelik davranışlara hazırlar.  İsveç’te ergenlik çağındaki erkek çocuklar arasında yapılan bir araştırma, testesteron seviyesi yüksek çocukların karşılaştıkları tehditlere daha saldırgan tepkiler verdiklerini ve aynı zamanda daha huysuz ve sabırsız olduklarını tespit etmiştir.  Bir başka çalışmada da testesteron seviyesinin öfkeli bir yüz görüldüğünde arttığı, böylece de saldırganlıkla ilgili beyin devrelerini harekete geçirdiği ortaya koyulmuştur. Bu yüzden kızgın yüzler, ister gerçekten kızgın ister yalnızca hayal ürünü olsun, erkeğin dövüşçü ruhunu tutuştururlar.

Cinsellik: Yapılan beyin taramalarında erkeklerin beyinlerindeki seks ile ilgili bölümün kadın beynine kıyasla 2.5 kat daha büyük olduğu görülmüştür. Erkekler yeterli testesteron tedarikine sahipse , erotik bir görüntü görmek beyinlerinin seks devrelerini otomatik olarak çalıştırır. Cinsel uyanış beyinde başlar ancak fiziksel temasla güçlenir. Bir erkeğin cinsel arzusu yükseldiğinde, bir kadının basit bir dokunuşu erkeğin beyinden başlayıp vücudunu geçerek penisine ulaşan bir cinsel ürpertiye neden olabilir. Birçok seks terapisti ön sevişmenin bir kadın için 24 saatte gerçekleşen her şey, erkekler için 3 dakika öncesinde yaşananlar anlamına geldiğini söylemektedir.. Ayrıca seks araştırmacılarına göre erkekler yalnızca cinselliği çağrıştıran görüntülerden kadınlara göre daha fazla etkilenmekle kalmaz, aynı zamanda cinsellik konusunda karşı cinse göre çok daha fazla maceraperesttirler.

Eşi Koruma: Erkek beyninde fiziksel etkinlik ve saldırganlığa ayrılmış merkezler daha büyüktür. Erkeğin beyninin eş koruma ve bölge savunma devreleri hormonal bakımdan, bluğ çağından itibaren her an kullanıma hazırdır. Ast-üst ilişkisi ve hiyerarşi erkekler için çoğu kadının sandığından daha fazla öneme sahiptir. Erkekler aynı zamanda beynin endişeyi kaydeden ve koruyucu saldırganlığı tetikleyen en ilkel bölgesi olan amigdalada daha büyük işlemcilere sahiptir. Sevdikleri biri duygusal sıkıntı içinde olduğunda erkek beyninin sorun çözme ve durumu düzeltme bölgesinde derhal kıvılcım çakar.

Duygu Hormonları:  Bir araştırmada karşı cinsin hormonu veridiğinde erkek ve kadınların nasıl tepki verdiğine bakılmış. Erkeklere tek seferliğine yüksek dozda oksitosin (kadınların daha fazla ürettiği hormon) verildiğinde, başkalarının duygularını paylaşma kabiliyetlerinin arttığı tespit edilmiş. Yapılan bir başka çalışmada ise  kadınlara  tek seferliğine yüksek dozda testesteron verildiğinde  bunun kadınlarda zihinsel odaklanmayı arttırdığı tespit edilmiş.   Yapılan beyin taramalarında erkeklerin bir sorunla karşılaştıklarında çözüm bulmak için duygusal yapıları değil analitik yapıları kullandıkları görülmüştür.

Baba Beyni: Bazı erkekler eşlerinin hamile olduğunu öğrendiklerinde mutluluktan göğe çıksalar da, konu üzerine yapılan çalışmalar, çocuk sahibi olmakla ilgili endişelerin, erkeklerin çoğunda baba olacaklarını öğrenmelerinin üzerinden 4 ile 6 hafta geçtikten sonar tavan yaptığını göstermektedir. Erkekler bu endişelerinden çok ender olarak eşlerine bahsederler. Araştırmalar, eşlerinin hamilelikleri esnasında erkeklerin de beyinlerinin değiştiğini söylüyor. Babalar genelde anneler gibi aşermezler ya da her sabah mide bulantısıyla uyanmazlar ama eşlerinin hamileliklerine paralel olarak duygusal, fiziksel ve hormonal değişimler yaşarlar. Harward Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma müstakbel babalarda iki temel hormon değişimini ortaya çıkarmıştır: baba adaylarında testesteron düşer ve prolaktin yükselir. Erkekler bilmeseler de bu hormonlar onları ebeveynsel davranışlara hazırlamaktadır.

İki cins arasındaki belli başlı farklılıkları öğrenmemiz çok önemlidir  ancak  biyoloji bize tüm hikayeyi anlatmaz kadın ve erkek arasındaki ayrım biyolojik düzeyde başlasa da  araştırmalar bunun yalnızca bir başlangıç olduğunu göstermektedir.

Bu yazı Birgül Geyimci tarafından Dr. Louann Brizendine’nin “Erkek Beyni” adlı kitabından yararlanılarak hazırlanmıştır ve tüm hakları saklıdır. Her türlü soru görüş ve önerileriniz için: birgul@psikolojistanbul.com