Pi BLOG

Ergen Yalnızlığı

Sosyal Medya ve Online Oyunlar, Ergen Yalnızlığının Çaresi Mi?

‘Yalnızlık’, fiziksel olarak tek başına olma hali yerine kişinin kendini anlaşılmamış ve diğer insanlardan kopuk hissetmesi olarak daha doğru tanımlanabilir. Kişilik gelişiminde sosyal aidiyet hissinin en baskın şekilde rol oynadığı ergenlik döneminde ise başkalarıyla bağ kuramadığını hisseden ergenler stres, anksiyete ve depresyon semptomları gösterebilmektedirler. Ebeveynler olarak, ergen yalnızlığının arzu edilen sosyal etkileşim düzeyi ile gerçekte sahip olunan düzey arasındaki uyumsuzluktan kaynaklandığını bilmek bu nedenle çok önemlidir.

İnsanlar tarafından hissedilen yalnızlığın tüm zamanların en yüksek seviyesinde deneyimlendiği bu devirde ergenler, bu durumla başa çıkmak için çeşitli yollara başvurmaktadırlar. Bunlardan en çok öne çıkanları ise sosyal medya platformları ve çevrimiçi bilgisayar oyunlarıdır. Yapılan araştırmalar, 13 ila 18 yaşlarındaki ergenlerin %57’sinin çevrimiçi yollarla arkadaş edindiğini göstermektedir ve bu oranın çoğunluğunu erkekler oluşturmaktadır. Araştırmaya katılan ergenlerin %64’ü baskın olarak sosyal medyadan yeni arkadaş edinirken (ağırlıklı olarak kızlar), %36’sı ise çevrimiçi oyunlar (ağırlıklı olarak erkekler) vesilesiyle arkadaş edinmektedir.

Peki ebeveynler olarak ergenlerinizin sahip oldukları ve sizlerin çoğu zaman habersiz olduğunuz çevrimiçi sosyal ilişkilerini nasıl anlayabilirsiniz ve onlara nasıl destek olabilirsiniz? Hadi gelin çevrimiçi sosyal ortamlardaki ergenlerin ortak deneyimlerine bir göz atalım.

Sosyal Medya İle Bağlantı Kuran Ergenler

İnstagram, TikTok, Discord ve Reddit gibi sosyal medya platformları; ergenlerin kendi düşüncelerini paylaşmaları, kendileriyle hemfikir olan insanları bulmaları ve onlarla sohbet ve arkadaşlık edebilmeleri için eşsiz bir fırsat sunar. Özellikle yüz yüze etkileşimlerde zorlanan ve birincil sosyal çemberlerinden dışlandıklarını hisseden ergenler için bu platformlar adeta bir kurtarıcı görevi görür.

Coğrafi konumlarını gözetmeksizin sosyal medya platformları, birbiriyle aynı ilgi alanlarını, görüşleri ve duyguları paylaşan sayısız ergeni bir araya getirerek organik bir şekilde sanal bir sosyal çevre yaratırlar. Bu sayede ergenler, çevrimdışı (“gerçek”) yaşamlarında bulamadıkları arkadaşları sosyal medyada bularak, tutkulu oldukları konularda yaptıkları paylaşımlar sayesinde anlamlı ve gerçek bağlantılar kurabilmektedirler.

Sosyal medya platformlarının bir diğer özelliği ise ergenlere ihtiyaç duydukları kendilerini ifade etme ve yaratıcı dışavurum imkanını ve alanını onlara sağlamasıdır. Yeteneklerini, mizah anlayışlarını, deneyimlerini veya bir konu hakkındaki duygu ve düşüncelerini özgürce diğer insanlarla paylaşarak, kendisiyle hemfikir veya kendisini takdir eden diğer insanlarla etkileşime giren ergenlerin özgüvenleri de bu sayede gelişmektedir.

Ergenler tarafından sosyal medya kullanımının bir diğer amacı ise hayatlarındaki insanlarla paylaşamadıkları konular hakkında çevrimiçindeki insanlardan destek almak ve ortak sıkıntıların paylaşımlarıyla yalnız olmadıklarını hissetmektir. Yapılan bir araştırmada ergenlerin %87’sinin sağlık hakkında (özellikle beslenme, spor, stres, anksiyete ve depresyon konularında) bilgi ve destek almak için sosyal medya platformlarını kullandığı bildirilmiştir. Bir diğer tabirle, hayatlarındaki insanlarla yeterince güven dolu bağlara sahip olmayan veya yargılanmaktan, azar işitmekten kaçınmak isteyen ergenler, ihtiyaç duydukları aidiyet, kabul ve desteği sosyal medyada aramaktadırlar.

Çevrimiçi Oyunlarla Aidiyet Hisseden Ergenler

Çevrimiçi oyunlar, kendi içlerinde sosyal bir ekosistem haline gelmişlerdir. Dünyanın her yerinden insanlarla oyunların içinde bir araya gelen ergenler yalnızca iş birliği yapma ve iletişim kurma özelliklerini geliştirmekle kalmazlar, aynı zamanda başka konularda da birbirleriyle paylaşım yapabildikleri, kendilerini ait hissettikleri bir topluluğun parçası haline gelirler.

Çevrimiçi oynanan oyunların çoğu ortak bir hedefe ulaşmak için oyuncular arası işbirliği ve iletişimi gerektirir. Hatta bu nedenle oyunda daha başarılı olmak için daha önce beraber oynamış ve birbirine alışmış olan insanlar, çevrimiçi gruplar oluşturarak oyunlara beraber girmeyi daha sık tercih ederler. Bu sayede, tıpkı gerçek yaşamdaki arkadaşlıklar gibi beraber zorlukların üstesinden geldikçe ve sonunda içsel (kazanma, başarma hissi) veya dışsal olarak (dünya sıralamasında yükselme, puan toplama) ödüllendirildikçe çevrimiçi beraber oyun oynayan ergenler arasında da güçlü bir arkadaşlık bağı, aidiyet, güven ve özgüven gelişir.

Benzer şekilde, tıpkı gerçek yaşamdaki arkadaşlıklar gibi çevrimiçi oyunlarda beraber yaşanan deneyimler ve edinilen anılar sayesinde derin bağların temeli atılmış olur. Haftalarca, aylarca, hatta senelerce beraber oyun oynayan ergenler arasında, yüz yüze hiç görüşmemiş olsalar da ortak bir hikaye, yaşanmışlık ve ortak anılar yaratılır. Bu sayede oyunun dışında da çevrimiçi sohbet sitelerinde veya sosyal medyada bir araya gelip başka konular hakkında konuştukları, dertleştikleri, destek aldıkları “gerçek” arkadaşlıklar kurmuş olurlar.

Bunun yanı sıra dış görünümleri ve bazı diğer özellikleri nedeniyle geleneksel sosyal ortamlardan dışlandıklarını hisseden ergenler için çevrimiçi oyunlar yoluyla arkadaşlar edinmek, aidiyet hissetmek ve kabul görmek hayatlarında çok önemli bir etkiye ve çok büyük bir yere sahiptir.

Ebeveynler İçin Tavsiyeler

Sosyal medya ve çevrimiçi oyunların, ergeninizin yaşamındaki önemi ve olumlu etkileri hakkında artık biraz daha bilgi ve anlayış sahibi olduğunuzu göz önünde bulundurarak, işte çocuğunuzun dijital etkileşimlerinin daha sağlıklı ve anlamlı olmalarını sağlamak konusunda faydalanabileceğiniz bazı tavsiyeler:

 1. Açık Konuşma

-Ergeninizin en sevdiği sosyal medya platformunun/ çevrimiçi oyunun ne olduğunu sorun ve bundan neden bu kadar zevk aldığını anlatmasını isteyin.

-Soruyu sorarken ilgili ve meraklı olduğunuzu belli edin ve cevabı dinlerken yargılamadan anlamaya çalışın.

-  Konunun daha da derinine inecek ve çocuğunuza empati hissetmenizi sağlayacak sorular sorun:

        Yakın zamanda sosyal medyada/oynadığın oyunda hiç komik bir olay yaşadın mı veya komik bir şey gördün mü?

        Parçası olduğun ve çok sevdiğin bir online grup veya topluluk var mı? Onları senin için özel kılan nedir?

        Kendini iyi hissetmediğin zamanlarda hiç online arkadaşlarından destek istediğin oluyor mu? Onlar sana nasıl cevap veriyorlar?

        Online çevrenin sana hiç tamamen anlaşıldığını ve görüldüğünü hissettirdiği oldu mu? Nasıl bir deneyimdi, anlatır mısın?

        Çevrimiçindeyken hiç zorlandığın veya hoşuna gitmeyen bir deneyim veya etkileşim yaşadın mı? Neler oldu?

        Çevrimiçi deneyiminle ilgili farklı olmasını istediğin herhangi bir şey var mı?

        Online arkadaş çevren ve gerçek hayattaki arkadaş çevren arasında ne gibi farklılıklar var?

        Çevrimiçinde kimlere güvenip güvenemeyeceğini, kimlerin yanında rahat hissedebileceğini nereden anlıyorsun?

        Sence yetişkinler sosyal medya/çevrimiçi oyunlar hakkında neyi anlamıyorlar veya yanlış anlıyorlar?

-Çevrimiçi etkileşimlerle yüz yüze etkileşimler arasında bir denge kurmanın önemi hakkında açıkça konuşun.

2. Engel Değil, Sınır Koyun

-Ergeninizin çevrimiçi aktivitelerinin uyku, okul, fiziksel ve mental sağlığı gibi önemli unsurları aksatmaması için beraber makul bir ekran süresi kısıtlaması belirleyin.

-Dijital aktivitenin kötü olduğunu hissettirmeden ekran süreleri arasında mola vermesini teşvik edin.

3. Çevrimiçi Güvenliği Sağlayın

-Ergeninizin siber-zorbalığı, dolandırıcılığı ve zarar verici içerikleri nasıl tanıyacağı ve onlardan nasıl kaçınacağı konusunda ona eğitim verin.

-Uygun sınırlar koymak ve arkadaşlıklar kurmak konusunda mahremiyetin önemi konusunda ergeninizi yönlendirin.

4. Çevrimdışı Sosyalleşmeyi Teşvik Edin

-Ergeninizin ilgi alanlarına dair kulüplere katılmasını, hobilerinin peşinden gitmesini ve egzersiz yapmasını teşvik edin.

-Aile ve arkadaşlarıyla kaliteli vakit geçirebilmesi için fırsatlar yaratın.

5. Sağlıklı Davranışları Modelleyin

-Kendiniz de teknoloji kullanımınızı kısıtlayarak çocuklarınıza iyi bir örnek olun.

-Hem çevrimiçi, hem de çevrimdışı ilişkilerin empati ve emek gerektirdiğini ergeninize gösterin.

 Dijital platformlar, hissedilen yalnızlığı hafifletirken aynı zamanda beraberinde olumsuz deneyimleri de getirebilirler. Örneğin aile ve arkadaşlardan uzaklaşma, çevrimiçi vakit geçirdikten sonra ruh halinin önemli ölçüde değişmesi ve diğer aktivitelerden kısmak pahasına sosyal medya/çevrimiçi oyunlarda aşırı vakit geçirme gibi uyarı işaretlerine karşı tetikte olunuz. Eğer bu durumlardan bazılarını kendi ergeninizde de gözlemlerseniz olaya merhametle yaklaşın ve gerekirse bir ruh sağlığı uzmanından destek alın.

 Sosyal medya ve çevrimiçi oyunlar özünde zarar verici değildir; aksine, gelişen bu dijital çağda ergenlerin anlamlı ve güçlü ilişkiler inşa edebilmelerine ve diğer yaşıtlarıyla etkileşime geçmelerine yardımcı olurlar. Ergeninize empatiyle yaklaşarak, bu olanaklardan en olumlu ve sağlıklı şekilde faydalanmasına destek olabilirsiniz. Bu konuda en önemli unsur, ilişkinizde daima güven ve açık iletişime öncelik vermeniz ve çocuğunuzun hem çevrimiçi, hem de çevrimdışı hayatında ona destek olmanızdır.

Bu yazı Zeynep Koçlu tarafından hazırlanmıştır ve tüm hakları saklıdır. Her türlü soru görüş ve önerileriniz için: zeynepkoclu@psikolojistanbul.com

Kaynaklar:

        https://ourworldindata.org/social-connections-and-loneliness

        https://www.pewresearch.org/internet/2015/08/06/teens-technology-and-friendships/

        https://actforyouth.net/adolescence/demographics/internet.cfm