Pi BLOG

Donmuş Yasın Sessiz Hikayesi

CENAZESİ OLMAYAN KAYIPLAR: DONMUŞ YASIN SESSİZ HİKAYESİ

Sizin için çok önemli olan bir yakınınız hapiste, yaşıyor ama ona erişiminizi kaybettiniz ve onun güvenliği için endişeleniyorsunuz, tam olarak neler yaşadığını asla bilemiyorsunuz. Veya Partneriniz ilişkinizden duygusal olarak ayrıldı; hem fiziksel olarak ilişkide var hem de tam olarak orada değil. Veya sağlığınızı, fiziksel  işlevinizi kaybettiniz. Veya göç ettiniz, geride bıraktığınız kültüre ve insanlara dair özleminiz bir türlü dinmiyor. Veya bir yakınınız savaşta kayboldu ya da  bir afet sonrası cesedine ulaşılamadı. Tüm bu durumlarda  ölümün netliği  yoktur ama yas vardır. Kaybedilen şey görünmüyor ama varlığı yadsınamaz. İşte bu, belirsiz kayıptır.

Ölüm, çoğu zaman yas sürecinin başlangıcını belirleyen net bir sona işaret eder. Ancak bazı kayıplar vardır ki, ne başlangıcı ne de sonu bellidir. Kimi zaman bir beden yoktur, kimi zaman bir veda. Ne bir cenaze olur ne de bir taziye. Kayıp vardır ama adı konmamıştır. İşte bu tür kayıplar "belirsiz kayıp" olarak tanımlanır ve görünmezliğiyle kişiyi içten içe tüketen, zamanla donan bir yas biçimini doğurur.

Belirsiz Kayıp Kavramının Doğuşu

1970’lerde araştırmacı Dr. Pauline Boss,  belirsiz kayıp teorisini ortaya attığında, Vietnam Savaşı'nda operasyon sırasında kaybolan askerlerin ailelerini araştırıyordu. Sevdiklerinin operasyon sırasında öldürüldüğünü bilenlerin aksine, sevdikleri kaybolan ailelerin ne olduğunu veya sevdiklerinin geri dönüp dönmeyeceğini bilemeden  çözülmemiş kederle donduklarını gördü. Boss, ölümün olmaması ama kaybın yaşanması durumunu tarif etmek üzere “ambiguous loss – belirsiz kayıp” terimini ortaya attı.

Boss’a göre  belirsiz bir kayıp net olmayan bir kayıptır,  kaybımızın ve kederimizin geçerli olduğunu bize bildiren işaretlere sahip değildir. Bu nedenle, daha net bir kayıpla - bir ölümle - uğraşmak yıkıcı olsa da, belirsiz kayıp  en stresli olanlar arasındadır çünkü genellikle bir cenaze töreni yoktur, cenazeden sonra eve taziye için misafir gelmez, komşular/akrabalar yemek bırakmaz   ve başkaları tarafından da  bir şey kaybettiğimize dair resmi bir onay yoktur. Çoğu zaman, bu tür kayıplar gözden kaçar. Kaybı yaşayanlar kendilerini çok yalnız hissedebilir.

Boss'un, insanların bir kayıp arafında yaşadığı pek çok durumun olduğunu fark etmesi uzun sürmemiştir. Ortak nokta, kaybın doğası hakkında netlik eksikliği ve bu kaybın çözülüp çözülmeyeceği, nasıl veya ne zaman çözüleceği konusundaki belirsizlik. Bu, acı çekmenin eşsiz bir şeklidir.

Peki, bu belirsiz kayıplar yaşamda tam olarak nasıl görünür? İşte bazı örnekler:

İlişkiniz sona erdiğinde, çocuklarınız evden ayrıldığında ve ebeveynlerinizin yaşlandığının farkına vardığınızda belirsiz kayıp biçimleri yaşayabiliriz. 

Yeni bir ülkeye göç etmek ve vatanını özlemek.

Bir vücut parçasının kaybı veya vücudunuzun ya da zihninizin yapabileceklerinde bir değişiklik.

Bir kişinin fiziksel olarak var olduğu ancak psikolojik olarak bulunmadığı durumlar, örneğin demans olan bir yakınınız olduğunda belirsiz kayıp yaşayabilirsiniz. Bir şeyler kaybolmuştur ama kimse ölmemiştir. Beyin hasarı ya da bağımlılık da birini kaybetmenin ve bir ölüm olmadan yası yaşamanın yoludur. Sizden bir şey alınmış gibi hissedilebilirsiniz. Akıl hastalığı olan sevilen biri gibi, kişi yaşıyor ama o değişmiştir.

Bir kişi kayıp olabilir, ölü olduğu varsayılabilir, ancak ceset bulunamamış olabilir. Örneğin, insanlar denizde kaybolduğunda veya çocuklar iz bırakmadan kaçırıldığında veya yıkıcı bir deprem sonrasında  yakınların cesetlerine ulaşılamadığında. Kısacası bir ölümün olduğunu doğrulayacak fiziksel bir bedenin olmadığı durumlarda. 

Boss, yas ile ilgili kapanış ve devam etme şeklindeki standart görüşün aksine, genel olarak yasın aşabileceğimiz bir şey olmadığını ancak, birlikte yaşamayı öğrenebileceğimiz bir şey olduğunu öne sürer. “Basit kapanış beyanları seyirciler için rahatlatıcı olsa da, yaslılar için inciticidir. Eğer birini sevmişsek, onu unutmak değil, hatırlamak isteriz. Ama belirsizlikte bunu nasıl yapacağımızı bilemeyiz." der.

Kültürel ve Toplumsal Boyutlar

Belirsiz kayıp yalnızca bireysel değildir. Kültürel bağlamda da ritüellerin eksikliği, kişinin yasını tanıyamamasına yol açar. Toplum, yalnızca "ölümle gelen kaybı" meşru sayarken; belirsiz kaybı yaşayan kişi utanç, suçluluk, anlaşılmama ile de  baş etmek zorunda kalabilir.

Pandemi söz konusu olduğunda, sevdikleri hastanelerde tek başına ölenlerden mezuniyetlerini kaçıran öğrencilere, ofisleri kapanan ve artık evde bilgisayar başında tek başına çalışanlara kadar hemen hemen herkesin  çözülemeyen acısı olmuş. Ya da  ülkemizde 6 Şubat deprem felaketlerinin ardından  halkın büyük çoğunluğunun yaşadığı  güvenlik duygusunun kaybı da.

Toplumsal düzeyde, belirsiz kayıp kavramı aynı zamanda kölelik, soykırım ve nesiller arası ırksal adaletsizliğin bedelini tanımlamak için de kullanılıyor. Yaşanılanların stresi ve travması bugün hala bizimle.


Belirsiz Kaybın Yaygın Belirtileri

Belirsiz kayıp bir akıl sağlığı sorunu değil, aksine anormal bir duruma verilen normal bir tepkidir. İnsanların belirsiz bir kayba tepki verme biçimleri muazzam ölçüde değişebilir. Yaşadıkları kayıp türünden, ilişkilerinden, çevrelerinden ve kendi duygusal yapılarından etkilenebilir.

Bununla birlikte, birisi belirsiz bir kayıpla mücadele ettiğinde, esasen kederinde "donar", içinden geçemez veya onunla yaşamanın bir yolunu bulamaz. 

Yaygın belirtiler şunları içerir:

Zamanla azalmayan üzüntü ve depresyon

Kalıcı uyuşukluk, umutsuzluk ve boşluk duyguları

Devam eden öfke, sinirlilik ve kaygı

Başkalarının kederlerini küçümsediğine veya anlamadığına inanmak

İzole veya yabancılaşmış hissetmek; sosyal etkileşimden kaçınmak

Sevilen birinin geri döneceği veya yaşanan kaybın “düzeltileceği” ihtimaliyle derin bir özlem ve meşguliyet

Utanç, suçluluk veya kayıptan dolayı mahcubiyet duyguları 

fMRI çalışmalarına göre, belirsiz kayıp yaşayan bireylerde sürekli aktif olan tehdit sistemleri (amigdala gibi) kronik kaygı, huzursuzluk ve tükenmişlik duygularını tetikler. Kayıp kapanmadığı için yas süreci de tamamlanamaz; kişi sürekli alarm hâlindedir.

Kronik ağrı, yorgunluk, sindirim sorunları, uykusuzluk ve iştah değişiklikleri gibi net bir fiziksel nedeni olmayan devam eden semptomlar.

"Patolojik miyim?" sorusuyla gelen içsel çatışma


Terapide Ne Hedeflenir?

“Terapide görevimiz, kaybı çözüme kavuşturmak değil, belirsizlikle baş edebilecek bir zihin çerçevesi oluşturmaktır.” -Dr Pauline Boss

Kaybı tanımlamak ve isimlendirmek.

Yasın geçerli olduğunu fark ettirmek

"Hem burada hem değil" çelişkisini taşımayı öğrenmek.

Kesin bilgi ve nihai sonuçlar olmaksızın da anlam bulmalarına yardımcı olmak.

Belirsizlikle başa çıkma becerisi kazandırmak.

Belirsiz Kayıp İle Nasıl Başa Çıkılır?

Belirsiz kaybı yönetmenin tek bir yolu yoktur. Ancak araştırmalar şu stratejilerin yardımcı olabileceğini öne sürüyor:

Belirsizliği kabul edin.

Eşinizin veya çocuğunuzun bağımlılığın pençesinden kurtulup kurtulamayacağını asla bilemezsiniz. En iyi arkadaşınızın neden sizinle bağlarını kopardığını asla anlayamayabilirsiniz. Ancak kesin olan, belirsizliktir. Onunla savaşmak yerine bu gerçeği kabul etmek sizi mutlaka mutlu etmeyecek. Ancak belirsizliği birlikte yaşamayı kolaylaştırabilir.

Ne Yaşadığınızı Adlandırın ve Kaybınızın Geçerli Olduğunu Bilin.

Basitçe "Belirsiz kayıp" terimine sahip olmak, duygularınızı tanımlamanıza yardımcı olur ve  kayıp deneyiminizi doğrular. Onu adlandırmak, onu yumuşatmaktır.

Bu tür bir kaybın doğası, ne yazık ki, diğerlerinin genellikle bunu böyle algılamadığı anlamına gelir. Ancak diğer insanların tepkisi ne olursa olsun, yaşadıklarınız gerçektir ve üzülmeye değer. Yalnızca kaybı yaşayan kişi bunun önemli bir kayıp olup olmadığına karar verebilir.

Basitçe bunu belirsiz bir kayıp olarak adlandırmak , görünüşte anlamsız gelen bir durumu anlamaya başlamanıza yardımcı olabilir . Bu da, daha az donmuş hissetmeye başlamanıza yardımcı olabilir.

Tepkinizin Patolojik Olduğunu Düşünmeyin.

Sizin tepkinizin değil yaşadığınız durumun belirsizliğinin anormal olduğunu  unutmayın.  Yıkıcı bir deprem  veya terör saldırısı gibi bir felaketten sonra, insanlar genellikle kayıp akrabalarını işlek bir caddede yürürken gördüklerini düşünebilirler . Bunda bir sakınca yok çünkü ölümü belgeleyen fiziksel bir kanıt yok ise kimse size birini görmenizin imkansız olduğunu veya bir şeyler hayal ettiğinizi söyleyemez. 

Aynı şekilde, bir ilişkinizin veya güvenlik duygunuzun kaybını yaşıyorsanız, buna nasıl tepki verirseniz verin tamamen anlaşılabilir .

Başkalarının Tepkilerinin Patolojik Olduğunu Düşünmeyin.

Diyelim ki, siz ve kardeşiniz annenizin demans olmasına farklı tepkiler veriyor,  ikiniz de birbirinizin tepkisinin garip olduğunu düşünüyorsunuz,  bu oldukça yaygın bir durumdur. Böyle durumlarda  aile üyeleri ya da  sevdiklerimiz arasında pek çok yanlış anlaşılma olabilir çünkü hepimiz olanları  farklı yorumlayabilir ve  kaybımız , yasımız konusunda farklı yerlerde olabiliriz.

Bu nedenle, sizinle aynı belirsiz kayıpla uğraşan bir aile üyesi veya arkadaşınız arasında bir sürtüşme hissediyorsanız  birbirinize karşı nazik olun, birbirinizi dinleyin  ve durumu farklı şekillerde yorumladığınızı bilin.

Hem/ hem de/veya hem de değil  Terimleriyle Düşünün.

Bir eşin Alzheimer'ı ilerlemişse, diğer eşin  hâlâ evli miyim? Yoksa kendime da alan tanıyarak yeni bir yaşam düzeni mi kurmalıyım? diye sorması normaldir. Cevap biri ya da diğeri değil, her ikisidir. Devam eden bir umutla yaşamak zor olduğu gibi karşılanmayan bir umutla yaşamak da  gerçekten zordur.

Dr. Boss bunu şu şekilde çerçevelendiriyor. ’’Sevdiğim kişi hem gitti hem de hâlâ burada; Hem evliyim hem de evli değilim. Bu çelişkiyi yaşayanlar  çelişkilerinin  artık hayatlarının gerçeği olduğunu biliyorlar. Ve bu hiç kolay değil.’’

Karşılıklı Bağlantı Bulun.

Bir destek grubuna katılmak ve neler yaşadığınızı ilk elden anlayan başkalarıyla zaman geçirmek, duygularınızı fark etmenizi sağlayabilir ve bu deneyimde yalnız olmadığınızı size hatırlatabilir.

Kendinizi diğer insanlara açın. Çoğunlukla birisinin belirsiz bir kayıpla mücadele ettiği diğerleri tarafından anlaşılamayabilir. Örneğin arkadaşlarınız, yakın zamanda diyabet teşhisi konulduktan sonra sağlığınızı kaybetmenin yasını tuttuğunuza dair hiçbir fikre sahip olmayabilir ya da  başka bir ülkeye göç ettikten sonra önceki  arkadaşlığınızi özlediğinizi farketmeyebilir. Kayıp asla kolay değildir, ancak kendimizi etrafımızdakilerin desteğine açtığımızda daha katlanılabilir hale getirilebilir.

Eylem yoluyla anlam bulun.

Belirsiz bir kayıpla yaşayan birçok insan, kendi kederlerinin ötesine uzanıp daha büyük bir amaç için çalıştıklarında güç ve anlam bulur. Karşılaştığınız kaybın türüyle ilgili bir kuruluşa katılırsanız neyle karşı karşıya olduğunuzu anlayan bir topluluğa da dokunabilirsiniz.

Kendinize  dikkat edin.

İyi beslenmek, madde kötü kullanımından kaçınmak, uyumak için elinizden geleni yapmak ve egzersiz yapmak her türlü stresin üstesinden gelmenin temelidir. Siz de kendinize biraz şefkat gösterin. Ağlamanız, yatakta kalmanız veya neyi ya da kimi kaybettiğinizi düşünmeniz gereken günler olacaktır. Bununla savaşmaya gerek yok.

Ne zaman yardım isteyeceğinizi bilin.

Belirsiz kayıpla yaşayan herkesin profesyonel yardıma ihtiyacı yoktur. Ancak kendinizi depresif, endişeli hissediyorsanız veya yasın hayatınızı kesintiye uğrattığını düşünüyorsanız, yas danışmanlığında uzmanlaşmış bir terapist son derece yardımcı olabilir.

Önemli olan, karşınızdaki kişinin mücadelenizi boşa çıkarmaya veya size her şeyin yoluna gireceğini söylemeye çalışmamasıdır. Doğru terapist acınız ve üzüntünüzle oturmanıza izin vermelidir. 

Günün sonunda iş çelişkilerle yaşamayı öğrenmeye geliyor. Belirsizlik hissine alışmak son derece zordur, ancak belirsiz kayıp hakkında kesin olan tek şey ise belirsizliktir.

Kayıp  belirsiz olsun ya da olmasın doğrusal bir şekilde yas tutamazsınız ve yas sadece kapısını kapatabileceğiniz de bir şey değildir. Bu nedenle, insanların size "sadece devam et" demesi genellikle üzücüdür. Bunun yerine amaç, kendinize yas tutmaya izni vermek, aynı anda var olan birkaç gerçeğe karşı toleransınızı artırmak ve kaybı düşüncelerinize dahil etmektir, böylece kaybın hala orada olduğunu kabul ederken düşünecek ve dahil olacak yeni şeyler bulabileceksiniz.

Yasın Kapanışı Değil, Dönüşümü

Belirsiz kayıp, kapanışı olmayan ama anlamlandırılması mümkün olan bir kayıptır. Amaç “devam etmek” değil; yaşanan kaybı, hayatın bir parçası hâline getirmektir. Yas doğrusal değildir. Bazen bir gülümsemeye, bazen bir şarkıya, bazen bir sessizliğe eşlik eder. En önemlisi, bu kaybın görünmezliğini görünür kılmaktır.

KAYNAKLAR

Boss, P. (2006). Loss, Trauma, and Resilience: Therapeutic Work with Ambiguous Loss. Norton.

https://news.cehd.umn.edu/wp-content/uploads/2020/03/TheMythofClosure-Boss.pdf

https://www.psycom.net/ambiguous-loss

Neria, Y. et al. (2019). "Ambiguous loss and neurobiological impact". Journal of Traumatic Stress

Betz, G. & Thorngren, J. M. (2006). Ambiguous loss and the family grieving process. The Family Journal

Papadatou, D. (2009). In the Face of Death. Springer

Bu yazı Birgül Geyimci tarafından hazırlanmıştır ve tüm hakları saklıdır. Her türlü soru görüş ve önerileriniz için birgul@psikolojistanbul.com